Süreyya Operası
Türkiye'nin 6. Opera Binası
Süreyya Operası
80 YIL ARADAN SONRA KADIKÖY SÜREYYA OPERASI’NA KAVUŞTU
KADIKÖY BELEDİYESİ SÜREYYA OPERASI SANAT HAYATIMIZA RENK KATIYOR…
Kadıköy’ün 80 yıllık tarihi Süreyya Binası, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak sanat dünyasına 27 Ekim 2007 ‘de “merhaba” dedi. Süreyya İlmen Paşa’nın opera binası olarak tasarlayıp opera, tiyatro ve balo salonu olarak yaptırdığı ancak uzun yıllar yalnızca sinema olarak kullanılan tarihi bina, Kadıköy Belediyesi’nin 2 yıl süren titiz restorasyon çalışmasından sonra Kadıköy’ün ve Anadolu Yakası’nın birinci, Türkiye’nin ise altıncı Opera Binası olarak sanatseverlerle buluştu.
İstanbulluların ve özellikle Kadıköylülerin anılarında yıllarca Süreyya Sineması olarak yer alan Kadıköy’ün en güzel tarihi binalarından olan Süreyya Binası, Kadıköy Belediyesi’nin titiz çalışmasıyla 80 yıl aradan sonra Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak sanat hayatında yerini aldı.
Kadıköy’ün en güzel tarihi binalarından olan Süreyya Binası’nın tarihi 80 yıl öncesine dayanıyor. Bina, Kadıköy Bahariye Caddesi’nin en güzel noktasında 1924 yılında Süreyya İlmen (Paşa) tarafından yaptırıldı. Kadıköy’de şehrin kültür hayatını çağdaşlaştırmak ve zenginleştirmek için müzik ve sahne sanatlarına uygun bir bina yapmaya karar veren Süreyya Paşa, yapımına giriştiği binayla ilgili anılarında, binayı yaparken sinema, tiyatro ihtiyacını karşılamakla beraber, Kadıköy’e bir şeref vermeyi de düşündüğünü belirtir.
Paşa, inşaatı 3 yıl süren ve 6 Mart 1927 yılında bitirilen binayı yaptırırken, konser, konferans, dans, balo, çay, nişan-düğün gibi sosyal ihtiyaçları da karşılayıcı bir bina tasarladığını anlattır. Bu amacını da gerçekleştirmek için Binanın estetik olması, tüm tiyatro opera ihtiyaçlarını karşılaması ve örnek olarak gösterilmesi için Avrupa ülkelerinde bulunan ünlü tiyatro opera binalarını gezer. Böylece Süreyya İlmen Paşa, fuayesi’ni Paris’in Şanzelize (Champs Elysee) Tiyatrosu’nun fuayesinden, iç bölümlerini ise Alman tiyatrolarından örnek alarak tasarlar ve adını verdiği Süreyya Sineması ve Operasını yaptırır.
6 Mart 1927 yılında Belediye Başkanı Muhittin Bey’in açılış konuşması ve seçkin davetlilerin katıldığı törenle Süreyya Operası açılır. O dönemin büyük gazetelerinde Süreyya Operası’nın açılış haberleri de yer alır.
Süreyya Paşa, opera temsillerine uygun bir bina yapmayı amaçlasa da, hatta Süreyya Opera Topluluğu ismiyle bir opera topluluğu kursa da Süreyya Operası’nın sahne bölümü yapılamadığı, gerekli teknik donanım, kulis, sanatçı odaları ve benzer mekanlar tamamlanamadığı için Süreyya Operası’nda hiç opera oynanamaz. Süreyya’da hiç opera sahnelenememesinin bir başka sebebi de o dönemde opera oynayacak yetişkin sanatçıların bulunamayışıydı. Bu nedenle bina hep kültür sanat hayatımıza “sinema” olarak yerleşti ve Kasım 2005 tarihine kadar da Süreyya Paşa’nın torunları tarafından Süreyya Sineması olarak işletildi.
Süreyya Paşa’nın girişimiyle burada opera gösterileri düzenlemek için kurulan Süreyya Opereti Topluluğu da temsillerini hep Süreyya Binası tam olarak bitirilmediği için Beyoğlu’ndaki Fransız Tiyatrosu ile Kadıköy’deki Apollon Tiyatrolarında sahneledi. Süreyya Binası, o dönemin koşullarında Kadıköy’e müstesna bir mimari eser olarak şehir hayatına katıldı. Böylece Süreyya Paşa’nın ilk başta binayı yaparken gerçekleştirmeyi düşündüğü “opera” amacı kısmen gerçekleşmiş oldu.
O zamanki adıyla Süreyya Paşa Tiyatro ve Sineması, yapısal olarak iki ana üniteden oluşuyordu. Asıl büyük bölüm, seyir salonu, yarım kalmış sahne ve girişteki altlı üstlü fuayeden oluşan ve tiyatro fonksiyonlarının cevaplayan mekanlardır. Fuayelerden iki taraflı merdivenlerle çıkılan binanın ön cephesini üst kısmını boydan boya kaplayan büyük toplantı salonu ise binanın ikinci ünitesini oluşturan mekandır. Binanın bütünü, devrinin Avrupa’daki mimarlık dekorasyon anlayışını yansıtır.
Cephesi ve iç mekanlar figürlü rölyeflerle, tavanlar ise freskler ve yaldızlı kartonpiyerlerle bezenmiştir. 1927 yılından 1950 yılına kadar sinema olarak kullanılan bina 1950 yılında Süreyya İlmen Paşa’nın ölümüyle kültür hizmetlerinde kullanılmak şartıyla Darüşşafaka Cemiyeti’ne verilmiştir. Cemiyetin kira geliri amacıyla binayı çeşitli ticari işletmelere kiralamasıyla balo salonu ve toplantı salonunda yer alan freskler büyük zarar görmüştü.
Son dönemlerde bakımsız ve harap bir durumda bulunan Süreyya Binası’nın yeniden doğuş yolculuğunu İzmir’deki Elhamra Sineması’nı İzmir Operası’na dönüştürülmesinde önemli rol oynayan Dr. Murat Katoğlu ve mimar Ersen Gürsel başlattı. Katoğlu ve Gürsel’in önerisiyle Kadıköy’de işlenmeyi bekleyen bir mücevher olan Süreyya Binası yeniden gündeme geldi. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, binayı elinde bulunduran Darüşşafaka Cemiyeti ile irtibata geçti. Başkan Öztürk’ün kararlı tutumu, Darüşşafaka Yetkililerinin de olumlu yaklaşımıyla sinema olarak kullanılan bina 49 yıllığına Kadıköy Belediyesi’nce kiralandı ve Süreyya Paşa’nın amacına, ideallerine ve hatırasına uygun biçimde Opera Binası’na dönüştürülmesi için adeta yeniden şantiyeye dönüştürüldü.
Önce mekanik ve statik konular ele alındı. Deprem ve yangına karşı takviye ve önlemler gerçekleştirildi. Opera temsilleri için gerekli olan Süreyya İlmen Paşa’nın da dile getirdiği mekanlar düzenlendi, orkestra çukuru genişletildi. Sahne donanımı, aydınlatma, ışık sistemi ve ses düzeni yapıldı. Bütün dekoratif unsurlar elden geçirildi, temizlendi. Tavan freskleri, duvarlardaki pano resimler uzmanlar tarafından titizlikle ve usulünce onarıldı. Bütün bina onarılıp elden geçirildi. Yapının cephesinde ve sahne portal çerçevesinde yer alan heykeltıraş İhsan Özsoy’a ait kabartma heykeller olduğu gibi korunarak temizlendi. Koltuklar, halılar ve avizeler özel olarak yapıldı.
Bina mimar Cafer Bozkurt tarafından hazırlanan röleve ve restorasyon projesine göre onarılıp yenilendi. Binanın mevcut olan bütün yapısal unsurları korunmuş, sağlıklaştırmayla yetinildi. . Tahrip olmuş dekoratif parçalar, tespit edilen örneklerine göre tamamlandı. İç ve dış cepheler aynen korunup, Süreyya Paşa’nın anılarında bir türlü yaptıramadığını belirttiği sahne sanatları icrası için zorunlu bölümler olan kulis, sanatçı odaları, teknik odalar asli yapıyı bozmadan zemin altına yerleştirildi. Yapıda bulunmayan havalandırma sistemi de eski esere zarar vermeden kuruldu. Süreyya’nın muhteşem salonu için yeni koltuk ve halılar tasarlandı.
Bütün avize ve aydınlatmalar Süreyya için özel tasarlanıp üretildi. Muğla Yatağan’dan özel olarak beyaz mermerler getirtildi dış merdivenleri yenilendi ve tarihi Süreyya Binası, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak 27 Ekim 2007 de kapılarını bir kez daha sanata, sanatçıya ve sanatseverlere açtı.
Kadıköy Belediyesi 80 yıl aradan s Süreyya İlmen Paşa’nın “Kadıköy de Opera” hayalini gerçekleştirmiş oldu.